Bize Ulaşın
Search Icon

Suggested region and language based on your location

    Your current region and language

    Londra'daki Big Ben ile Parlamento Binasının havadan görünümü
    • Blog
      Sürdürülebilirlik

    Londra Deklarasyonu Hakkında Bilmeniz Gerekenler

    Londra Deklarasyonunun hedeflerini, Paris Anlaşması ile bağlantısını ve standartlaştırmanın küresel net sıfır yarışını nasıl desteklediğini öğrenin.

    Net sıfır emisyon hedefine ulaşma yolunda gerçekleştirilen küresel çalışmaların şekillendirilmesine yardımcı olmak üzere onaylanan, Paris Anlaşması ile bağlantılı etkili bir taahhüt olan Londra Deklarasyonunun önemini keşfedin.

    Londra Deklarasyonu nedir?

    Hükûmetlerin, endüstrilerin ve kuruluşların 2050 yılına kadar net sıfır hedefine ulaşmalarına destek olmak amacıyla, BSI ve Uluslararası Standardizasyon Kuruluşu (ISO), iklim bilimini yeni standartların oluşturulması ve mevcut standartların güncellenmesi süreçlerine entegre etme taahhüdünde bulunmuştur.

    Bu taahhüt, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmeyi ve net sıfır hedefini desteklemeyi amaçlar ve Londra Deklarasyonu olarak adlandırılır.

    Londra Deklarasyonunun hedefi nedir?

    Londra Deklarasyonunun temel hedefi, iklim değişikliğiyle ilgili uluslararası bağlayıcılığı olan Paris Anlaşmasında belirlenen hedeflere ulaşma sürecini hızlandırmaktır.

    Söz konusu hedeflerden bazıları şunlardır:

    • 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak
    • Küresel ortalama sıcaklık artışını 2 °C'nin altında tutmak
    • Sıcaklık artışını, sanayi öncesi döneme göre en fazla 1.5 °C ile sınırlamak.

    Paris Anlaşması, Aralık 2015'te Paris'te düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansında (COP21 olarak bilinir) imzalanmış ve Kasım 2016'da yürürlüğe girmiştir.

    Anlaşma, küresel sıcaklıkları düşürmeye odaklanmıştır çünkü sıcaklık artışının 1.5 °C eşiğini "aşması bile, daha sık ve şiddetli kuraklıklar, sıcak hava dalgaları ve yağışlar gibi çok daha ciddi iklim etkilerini tetikleme riski taşımaktadır".

    Londra Deklarasyonu, Paris Anlaşmasına yönelik bir taahhüt özelliği taşımasının yanı sıra iklim eylemlerini destekler ve önemli bazı iklim hedeflerine ulaşmayı amaçlayan uluslararası girişimleri ileriye taşımayı hedefler.

    İklim değişikliğine ilişkin mevcut durum

    Paris Anlaşmasına göre, küresel ısınmayı yalnızca 1.5 °C ile sınırlayabilmek için Sera Gazı (GHG) emisyonlarının 2030 yılına kadar %45 oranında azaltılması gerekmektedir.

    Ancak yapılan araştırmalar, dünyanın Paris Anlaşmasında belirlenen iklim hedeflerine ulaşma yolunda planlandığı gibi ilerleme kaydetmediğini ve acil eyleme ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymaktadır.

    Paris Anlaşmasını imzalayan ülkeler; finansal, teknolojik ve kapasite geliştirme desteğini içeren bir çerçeve kapsamında birbirlerine yardımcı olmaktadır. 2024'ten itibaren ülkelere bu husustaki taahhütleri ve eylemleri konusunda kaydettikleri ilerlemeyi raporlama zorunluluğu getirilmiştir.

    Londra Deklarasyonu Paris Anlaşmasını nasıl destekler?

    Londra Deklarasyonu, iklim eylemini standartlarla hem BSI hem de ISO'nun çalışmalarının merkezine yerleştirmek suretiyle Paris Anlaşmasının oluşturduğu temeller üzerine muazzam biçimde inşa edilmiştir.

    Bu deklarasyon, hem mevcut standartlarda hem de yeni standartlar oluşturulurken iklim biliminin etkin şekilde dikkate alınmasına yönelik bir taahhüttür. Buna ek olarak deklarasyon, iklim değişikliğinden en çok etkilenen toplulukların da bu standartların geliştirilme sürecine dâhil edilmesini hedefler.

    Bu yaklaşım sayesinde, sürdürülebilirliğin sesi dünya genelindeki endüstriler ve kuruluşlar tarafından benimsenen standartlara yansıtılacak ve bu da Paris Anlaşmasının hedeflerine ulaşma yolunda gerçekleştirilen küresel çalışmalara önemli bir katkı sağlayacaktır.

    İklim değişikliğiyle mücadelede ilerlemenin önünü açan standartlar

    Standartlar, hâlihazırda iklim değişikliği kaygılarını göz önünde bulundurarak dönüşüm sürecine girmiş durumdadır.

    Birleşik Krallık Hükûmetinin enerji planlarına yanıt olarak biz de Enerji Açısından Akıllı Ev Aletleri (ESA) standartlarını geliştirdik. ESA'lar, esnek ve düşük karbon salınımlı bir enerji sistemine geçişi destekleme potansiyeli taşıyor.

    Bunun yanı sıra, İş ve Ticaret Bakanlığı (DBT) ile Enerji Güvenliği ve Net Sıfır Bakanlığı (DESNZ) iş birliği yaparak elektrikli araç şarj noktaları dâhil olmak üzere güvenli ve emniyetli ESA'ların sayısının artırılmasına ve entegrasyonuna destek oluyor, böylece elektrik ağındaki talebin yönetilmesine yardımcı oluyoruz.

    Uygulamaya geçen bir diğer örnek ise BK Hükûmetinin desteklediği ve bizim de bir standartlaştırma programıyla katkı sağladığımız Faraday Battery Challenge (FBC).

    Elektrifikasyon, net sıfır hedefine giden yolda büyük bir adımdır ve FBC, batarya üretimi, kullanımı ve geri dönüşümünü büyütmek ve geliştirmek amacıyla araştırmalara, inovasyon projeleri ve yeni tesislere yatırım yapacaktır.

    FBC hâlihazırda üç adet kamuya açık spesifikasyonun (PAS) geliştirilmesi için çalışmalara başlamıştır ve batarya üretim endüstrisi ile tedarik zincirinin standartlaştırılmasına yönelik çalışmalar yapmaktadır.

    Net sıfır emisyon hedeflerine ulaşma konusunda faydalanabileceğiniz bazı yönergeleri ISO Net Sıfır Kılavuzlarında da bulabilirsiniz.